merhaba,
"Bugun son krizle ilgili durumun turkiye'deki yansimalari ile arastirmaya verdim kendimi...en sonunda geleceigmiz nokta imf'yle bir anlasma yapilmasi. ancak bunun neden aylar oncesinden yapilmadigi halen merak konusu; eminim gecerli bir pazarlik sebebi vardir. bu anlasma yapilmayacak ise de, insanlarin onunu gorebilmeleri icin birseyler yapilmasi mutlaka sart. imf'yle anlasma da eminim bunun icin yapiliyordur."
Anlasma yapilmasi isteginin hatta zorunlulugunun edeni acik: Cari Acik.
Cin'den 100 milyar $ degerinde ithalat yapip, buna 8 milyar $ degerinde katma deger ekleyerek dissatim yapildiginda ancak ihracatin ithalati karsilama oranini iyilestirebilirsiniz. 40 milyar $ degerinde zorunlu ithalat ve 10 milyar $ degerinde de yatirim mallari ithalati yapar ve orani 108/150=%72 yapariniz. Oran cok iyidir ama cari aciginiz 42 milyar $ olur. Dikkati bu oran ve benzeri iyi parametreler uzerine yoneltip, disardan yardimla birlikte sicak para vs. ile durumu gittigi kadar goturmeye calisirsiniz ve deniz bir yerde biter.
"( keske halk hukumeti denetleyebilse. o zaman iste gercek demokrasi olur.. nerde...)"
Bunun icin bir dizi oneride bulundum ancak goruldugu kadariyla "gemisini kurtaran kaptandir" mantigi hakim. Demokrasi icinde birlikte yasamak pek olasi gorulmuyor.
"japon calisma kosullarina bakin, neredeyse tum pratik - ekonomik reformlar onlardan cikmadir; bugun mercedes'in departmanini kurdugu ove ove bitiremedigi kaizen (yani calisanin isini en iyi bilmesi, ve tum sorunlari, tum aksakliklari onun cozebilecegine dair olan inanc) isyeri icerisinde kendiliginden gelisen sendika, ve daha bunun gibi bir suru ornek vardir eminim.
Kaizen'in bir parcasi da stoksuz uretimdir. Bunun icin de "Organize organik urunler tuketim kooperatifi" onerisinde bulundum. Kimsenin kimseye guveni yok ya da kiskaniyor. Duygusal nedenler disinda mantikli bir neden goremiyorum onerimin tutulmamasi icin.Bazı finans köşe yazarlarının döviz kurlarındaki gelişmeler ile ilgili yorumları aşağı yukarı şöyle:
"Dolar yukarı hareketini devam ettiriyor, 1,5 bandına kırarsa 1,8 bandına doğru hareket edebilir, ama kıramazsa 1,4 -1,5 bandında kalmasını bekleyebiliriz.
Ama küresel piyasalardaki türbülans nedeniyle net bir tahminde bulunmak zor. Yine de panik yapmamakta fayda var. Faiz çok yüksek, sömürülüyoruz. Daha önce zaten yapay olarak düşük tutulan kurun elbet bir gün yükseleceğini söylemiştim. Döviz pozisyonunu ona göre almayanlar yandı. Dow Jones, NASDAQ, FTSE artıyor. Ancak bu sizi yanıltmasın. BOVESPA'daki düşüş yakın zamanda diğer piyasalarda gerçekleşecek bir düşüşün de habercisi olabilir. Tabii olmayabilir de. Dikkatli olmak lazım. Sıcak para kaçıyor. Halkın arasına girip duruma bakarsanız, piyasaların durgun olduğunu görürsünüz. Yine de kurun yukarı hareketi rekabet gücümüzü arttırarak ihracata olumlu bir etkide bulunabilir! "
Peki döviz kurunun artması rekabet gücümüzü arttırır mı? Ya da daha genel olarak, döviz kurunun artması iyi midir kötü müdür?"
Gecen seneki dusuncem degismedi: Cari acigi kapatana kadar kuru yukseltmeliyiz. Bu bize neye mal olursa olsun bunu yapmaliyiz. Sanirim 2.2-2.5 arasinda bir paritede bu gerceklesir.
Tabii yan degerlendirmelerin de yapilmasi kosuluyla. Bizim gibi seytanin aklina gelmeyecek pratik, pragmatik, kisa vadeli dusunceler ureten sistemi oturtmamis toplumlarda monetary ve fiscal policies batili anlamda calismaz.
"sağladığı avantaj reel bir avantaj değildir. Rekabet gücü için sadece dövize güvenirseniz ekonomideki dalgalanmalardan çok etkilenirsiniz (rekabet gücünüz bir artar bir azalır!). Küresel piyasaların durumu göz önüne alındığında rekabet gücü için son güveneceğiniz şey döviz kuru olmalıdır. Peki, acaba yüksek kurun rekabet güçlerini arttıracağını düşünen şirketlerin rekabet gücü gerçekten artmış mıdır? Ben pek sanmıyorum çünkü onlar aslında şöyle diyordu "ceteris paribus, yüksek kur rekabet gücümüzü arttırır." Ne var ki, ceteris hiçbir zaman paribus değildir. Kur artarken dış talep azalabilir! Ne demişler rekabet gücünü arttırmak için Ar-Ge, teknolojik ilerleme ve yapısal reform şarttır! [3]"
Son derece dogru bir saptama. Goreceli Ustunluk Alanlari (Zeyyat Hatipoglu yillarca vurguladi) ve Kritik Kutle (Halim Dogrusoz yillarca vurguladi) gibi konulara da ozen gostermek kosuluyla.
"Peki eğer rekabet gücümüzü gerçekten arttıran şey Ar-Ge ve teknolojik gelişme ise, gelin bir de döviz kurlarındaki artışa Ar-Ge ve teknolojik gelişmeye katkıda bulunması muhtemel bir araştırmacının gözünden bakalım. Araştırmacımızın ismi Osman olsun. Osman, devlet üniversitelerimizden birinde araştırma görevlisidir, 1300 YTL civarında bir maaş almaktadır ve bir bilgisayarı bile yoktur. Osman, aldığı maaşla ne ev masraflarını karşılayabilmektedir (ya ailesinin yanındadır ya da arkadaşlarıyla ev tutmuştur), ne istediği İngilizce kitapları alabilmektedir (fotokopicilerde geçmektedir ömrü - zaten kütüphanelerde her istediği kitabı da bulamamaktadı r), ne kendisine bir bilgisayar alabilmektedir, ne de yurt dışı konferanslara katılabilmektedir (üniversitesi bazen yardımcı oluyor ama o da senede bir kez). Osman'ın daha çok İngilizce kitap alabilmesi, yurt dışındaki konferanslara rahatlıkla gidebilmesi ve makalelerini yazabileceği bir bilgisayara kavuşabilmesi için döviz kurunun düşük olmasında fayda vardır. Osman bu sebeple, "kur düşünce, rekabet gücümüz azalıyor" [2] [3] diyen iş adamı kardeşten çok kendisini ve diğer akademisyenleri düşünmektedir. Bana sorarsanız Osman biraz bencildir, ama bu çok da kötü bir şey değildir. Sonuçta Osmanlar akademik çalışmalarıyla uzun dönemde rekabet gücümüzün kalıcı olarak artmasını sağlayabilir."
Osman'in bilgisatyara gelene kadar bir dizi baska sorunu var:
1. Egitim sistemi barbat ve kokusmus.
2. Ise alma konusu da oyle. Milletvkili torpiline kaldi.
3. Calisma arkadaslari sorunlu.
4. Rektor durumu idare etmeye calisir. Dogulu anlamda "idare etmeye".
1. Egitim sistemi barbat ve kokusmus.
2. Ise alma konusu da oyle. Milletvkili torpiline kaldi.
3. Calisma arkadaslari sorunlu.
4. Rektor durumu idare etmeye calisir. Dogulu anlamda "idare etmeye".
5. ...
"Soru şu: Peki biz Osmanları hiç düşünüyor muyuz? Sadece döviz kuru ile bağlantılı olarak değil tabii. Her anlamda. Rekabet gücümüzün arttırmak, sürdürülebilir iktisadi büyümeyi sağlamak için Osmanlara ihtiyacımız var. Onlara — ve tabii ki çocuklarımıza ve gençlerimize — her türlü imkanı sağlayıp insan sermayemizi iyileştirmemiz gerekiyor. Kura endeksli bir düşünme biçimiyle hiç bir yere varamayız. Unutmayalım, biz günü kurtarma politika ve söylevleriyle vakit geçirirken, pek çok değerli akademisyen yurt dışında çok daha iyi imkanlarla iş bularak onların rekabet gücüne katkıda bulunmak için vatanımızdan uzaklaşıyor. Hatırlatayım istedim."
"Seni bir seven pisman, bir de sevmeyen gonul." Donenler bu sarkiyi bol bol soylemekteler. Gidenler de hakli. Aslihan Tolun'la son yaptigim konusmada o da iyi olanlarin gonderildigini ve bunun dogrulugunu vurgulamakta idi. TUBA uyesi bir biliminsani boyle demek zorunda ise...
"Yazan:N. Emrah Aydınonat on Eki 18th, 2008 "
Biz malesef bunlari akillica tartisacak her turlu varlikdan uzagiz. Meleklerin kanatlari ve uzerindeki tuylerle yogun bir sekilde mesguluz de.
ismail
Biz malesef bunlari akillica tartisacak her turlu varlikdan uzagiz. Meleklerin kanatlari ve uzerindeki tuylerle yogun bir sekilde mesguluz de.
ismail